ICF ONAYLI KOCLUK EGITIMI ONLINE CANLI KURUMSAL EGITIMLER MENTORLUK I Perfect Mind Coach Academy
  • ANA SAYFA
  • KOÇLUK EĞİTİMLERİ
    • ONLINE KOCLUK EGITIMI ICF ONAYLI
    • KOÇLUK HAKKINDA SSS >
      • ICF ONAYLI KOÇLUK NEDİR
      • KOÇLUK NEYİ DEĞİŞTİRİR
      • ICF HAKKINDA
    • KURUMSAL & YÖNETİCİ KOÇLUĞU
    • MEZUNLARIMIZ DİYOR Kİ
  • KOÇLUK UNVANI ACC PCC
  • KURUMSAL EĞİTİMLER
  • EĞİTMENLER
  • İLETİŞİM
    • EĞİTİM MERKEZİMİZ
  • BLOG
  • MESAFELİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ
  • İPTAL VE İADE KOŞULLARI
  • ÜYELİK SÖZLEŞMESİ
  • Gizlilik ve Güvenlik Politikası


KOÇ OLMAK
KOÇ GİBİ YAŞAMAK
ve
KİŞİSEL GELİŞİM
İÇİN DAHA FAZLASI

HAYAL Mİ? GERÇEK Mİ?

9/6/2020

0 Yorumlar

 
HAYAL Mİ ? GERÇEK Mİ ?
Yaşamınızda bir şeylerin sıkışmış olduğunu hissediyor musunuz? Üzerinde durmasanız da zaman zaman ya da sık sık daha fazlasını başarabileceğinizi ve öyle olması gerektiğini biliyor musunuz? Son zamanlarda güncel yaşamın içerisinde sürükleniyormuş gibi var olduğunuzu düşünüyor musunuz? Veya aslında hayatınızda nelerin değişmesi gerektiğini biliyorsunuz, ama bunun nasıl yapılacağından pek emin değil misiniz?

Şimdi birkaç saat ya da bir gün değil, sadece bir an otuz günlük kısa bir süre için yaşamınızı şekillendirdiğinizi düşünün. Otuz gün boyunca aklınıza her geçen gün bu değişimle ilgili mesajları güçlendirerek doldurduğunuzu, yeni deneyimler, yeni vizyonlar kazandığınızı düşünün. Gerçekte ne istediğinizi açık bir şekilde netleştirip, anlamadığınız her şeyi anlamaya başladığınızı ve bu amaca nasıl ulaşacağınıza dair bir plan geliştirdiğinizi düşünün.
​
İç dünyanıza, kendinize bakarken, yıllarca anlattığınız bir hikayeyi keşfetmeye başladığınızı, bunun sizi cevaplarınıza götürdüğünü ve sizi yeterince düşündürmeye başladığını hissedin.Yeni bir hikaye yarattığınızı düşünün. Bu yeni hikayenin de yepyeni bir hayat yarattığını hayal edin. Ve bütün bunları yanınızdaki güçlü bir rehberle yapmanız gerekip gerekmediğini düşünün. Hayatınızın asla bir daha aynı olmayacağı bir yolculukta, Koçluk ve Koç ile bu hayaliniz gerçek olacağını deneyimleyin.

​Kendinizi gerçekleştirmeye başladığınız yeni dünyanızda başkalarına da rehber olmak üzere bir Koç olun ve onların da hayatlarına dokunun.

Tüm bunlara sahip olmanız için ilk adımı Siz atın. Başkaları size ne derse desin başarıya yürümüş her insan gibi Yüreğinizin Sesini sahiplenin. İpleri elinize alıp kendinize Hadi bitirelim bu işi derken yalnız olmadığınızı sizin gibi yola çıkanlarla yolunuzun kesişeceğini hatırlayın.

Gün gelip geriye baktığınızda İyi ki demek ya da Keşke demek artık sizin sorumluluğunuzda...

KAMİL MURAT ÖZLEN,PCC,MBA
ICF COACH & MENTOR
EMCC EXECUTIVE COACH & MENTOR
​
0 Yorumlar

Felsefeniz Sizi Marka Yapar !

25/10/2018

0 Yorumlar

 
Resim
Hepimiz günlük yaşamın akışına kapılıp giderken gerçekten bir an durup nereye gittiğimize bakmalı, yaşam nedenimizi sorgulamalıyız. Yaşamda bir şeyler var olurken bir şeyler de yok olup gider. Tıpkı doğada olduğu gibi bu kaçınılmazdır. Ancak yaşamınızda var ettiğiniz şeyler kendimize değil de daha çok başka amaçlara hizmet ediyorsa biraz durup düşünmeliyiz. Ben ne yapıyorum? Neden her gün bu kadar çalışıp sonrada tatmin olmamış hissediyorum? Neden çevremdekiler için bu kadar didinip yine de yalnız ve güvensiz hissediyorum? Birilerine kazandırdığım halde neden ben de kazanan olamıyorum? Hedeflerine ve amaçlarına hizmet ettiğim kişiler, kurumlar neden benden bu kadar kolay vazgeçiyor? Başkalarının sorunlarını dinleyip çareler ve tavsiyeler sunarken neden kendime faydalı olamıyorum? Bu soruları daha da çoğaltabilir veya farklı şekillerde sorabilirsiniz?
İnsanlardan tavsiye ve bilgi alın ama başkalarının hayatlarınızı düzenlemesini izin vermeyin. Attığınız adımların ve yaptıklarınızın kendi kararlarınızın bir ürünü olduğundan emin olun. Başkası söylüyor diye yapmayın.
Yalnızca, başkalarının söylediğini alın, işleyin, düşünün ve değerlendirin. Eğer başkalarının söyledikleri size ilham kaynağı oluyorsa sizde merak uyandırıyorsa ve sizi düşündürüyorsa o zaman değerlidir.
Ondan sonra stratejilerinizi belirleyerek harekete geçin. Bu şekilde öğrenme sürecininiz hızlı yumuşak ve güçlü olabilir. Öğrenme kapasiteniz yükselir, deneyiminiz artar ve bu deneyimleri işinize, hayatınıza, ailenize uygulayabilirsiniz.
Eğer bunları daha profesyonelce ve kısa yoldan yapmak istiyorsanız o zaman uzman bir yaşam koçu ile çalışmanız güvenli ve hızlı bir şekilde yol kat etmenizde fayda sağlayacaktır.
Bunu ben kendim yapmak istiyorum diyenler için ise bazı temel tavsiyeler den bahsedelim.
En önemlisi Felsefeniz. Felsefeniz yaşamınızın nasıl ilerlediğine dair önemli bir göstergedir. Yaşam Felsefenizi şekillendirmek için öncelikle oturup düşünmeniz gerek. Yani aklınızı kullanarak, fikirlerinizi işleminiz gerek. Başlamanız gereken yer geçmişinizdir. Gittiğiniz okullar, aileniz, deneyimleriniz. Bizler bütün bu şeyleri düşünce süreci ile işliyoruz. Ve hayatımızın nasıl olacağına dair önemli bir çıktıyı tespit etmiş oluyoruz. Burada farkında olacağımız en önemli şey, yaşamımızı koşulların düzenlemekte olmadığıdır. Eğer bunun tersini düşünüyorsanız ilk farkındalığınızı bu konu üzerine yoğunlaştırmalısınız. Özellikle de yaşamınız istediğiniz gibi gitmiyorsa sahip olmak istediğiniz hayallere henüz kavuşmadıysanız, sürekli şartları ve kişileri suçluyorsunuz buna bir bakın derim. Bunların hepsini kendinize dürüst olup “Bahanelerim” başlığı altında toplayabilirsiniz. Hemen ardından geçerliliğini yitirmiş bahanelerinizin yerini hangi bahanelerin aldığına bir bakın. Burada hatırlamamız gereken becerilerimiz, bizi diğer canlılardan ayıran düşünme kabiliyeti, aklını kullanma kabiliyeti, fikirleri işleme kabiliyetidir. Diğer canlılar gibi sadece içgüdüsel olarak kararlar veremeyiz. Mevsimlere göre bir yerden bir yere göç etmek, belli zamanlarda üremek, belli zamanlarda uzun süre uykuya yatmak bizim için geçerli değildir. Çünkü kararlarımızı düşünerek yaparız, aklımızla karar verir ona göre hareket ederiz. Bunu fikirlerimizi işleyerek yaparız ve hayatımız için daha iyi bir Felsefe ve strateji ile ortaya çıkıyoruz. Gelecek için amaçlarımız var. Bu amaçlara ulaşmak için planlar yapıyoruz. Bu kararların hepsi Felsefemizi geliştiriyor ve aklımızla işlememizi sağlıyor. Bizim dışımızda, yaşamımızda olan her şeye ihtiyacımız var. Hayallerimize, amaçlarımıza ulaşmak için bizim dışımızda olan tüm kaynakları, bilgimiz ve aklımızla işlemden geçirip, kendi öz kaynak ve değerlerimize dönüştürdüğümüz zaman kendi Felsefemizi ortaya çıkartabiliyoruz. Ekonomi, iş, para, bilgi, başkalarının deneyimleri ve başarıları hepsi bizim için dönüştürülmesi gereken birer dış kaynaktır .Bunları alıp, kendi öz kaynak ve değerlerimize dönüştürdüğümüzde ancak o zaman kendi yaşam Felsefemizi ortaya çıkartabiliriz. Eğer suçladığınız bu dış kaynaklarsa durup tekrar düşünmeniz gerek. Çünkü biz bunları değiştiremeyiz. Değiştirmemiz gereken aklımız, düşünce yapımız ve Felsefemizdir. Bütün bunları bırakıp, sorunun asıl kaynağına inerseniz değiştirmeniz gerekenin kendiniz olduğunu anlarsınız. Belki de çok sık duyduğunuz "Değişim önce sizden başlar." mottosunun asıl ana fikri budur. Eğer bu noktada ‘Değişime karar verdim peki ne yapmalıyım?’ diyorsanız, önce yaşam Felsefenizdeki bakış açısını karşınıza alın ve düşünün. Başarılı olmak için yargılamadan, suçlamadan, kendimle nasıl konuşabilirim. Güçlü yanlarım, yeteneklerim, becerilerim neler? Bugüne kadar neleri başardım? Bunların bir listesini yapın. Günlük yaşamımda neleri, kimleri yargılıyorum ya da suçluyorum? Neleri yapmam gerektiğini biliyor ama yapmıyorum? Daha sağlıklı olmak için spor yapmam gerektiğini biliyorum ama yapmıyorum. Paramı ve zamanı mı daha iyi kullanmak istiyorum ama yapmıyorum. kendi işimi yapmam gerektiğini biliyorum ama bunun için bir şey yapmıyorum. Tüm bu yapmadıklarım için kendim, başkalarını yargılıyorum ya da suçluyorum. Hatalarımın farkındayım. Peki Yaşam Felsefemi yazmak için neye ihtiyacım var? Değişim ve dönüşüm için neye ihtiyacım var? Eğer bu sorunları sormaya başladıysanız ilk ihtiyacınız olan şey disiplin.
Disiplin yaşamınız için bir Felsefedir. Kendiniz için daha iyi olanı başarmak üzere atacağınız adımlar sizin seçiminizdir. Başlamak ve ilerlemek için hata yapmaktan korkmayın. Yaptıklarınızı hata olarak görmekten vazgeçin. Felsefenizden yargılamayı çıkartın. Hatalara odaklanmak yerine her şeyden ve herkesten kendi öğretilerinizi çıkartın. Kararlarınızın sorumluluğunu alın. Başkalarının kararlarını ve hatalarını da yargılamayın. Onlardan kendi derslerinizi çıkartıp kendi Felsefeniz için onları kaynak olarak kullanın. Başkalarına güvenmeyi beklemek yerine siz güven verin. Olumsuz insanları değiştirmek yerine siz olumlu olun. Kendinizi bir marka gibi düşünün. Yaşam Felsefeniz bir şirketin misyonu ve vizyonu gibidir. Sizin için değerli olan markaları düşünün. Onları sizin için değerli yapan şeyler nedir? Onları değerli yapan hangi Felsefedir? Kişisel değişim denen süreç iyi bir Felsefe ile kurulur ve ancak geliştirilerek sürdürülebilir olur. İyi düşünülmüş kişisel bir Felsefenizin olması kişisel bir Marka olacağınız anlamına gelir. Eğer bir şirket olsaydınız kendiniz üzerinde nasıl bir Felsefe ile çalışırdınız? Nasıl bir disiplin sizi farklı kılar ve başarılı olmanızı sağlardı? Hangi hataları yapmaktan uzak dururdunuz? Hangi öz kaynaklarınızı kullanırdınız? Yani hangi güçlü yanlarınızı, becerilerinizi ve yeteneklerinizi devreye alırdınız? Elinizdeki bu kaynaklar yetmediğinde daha fazlası için ne yapardınız? Bugün sadece elinizde olanları kullanıp, onları değiştirmeye çalışmadan daha iyi bir Felsefeyi nasıl yazabilirsiniz? Değişime ve gelişime duyduğunuz iştahı ne ile besleyebilirsiniz? Yeni kitaplar, yeni eğitimler, yeni bir network, sizi marka yapacak bir Felsefeye ne kadar hizmet eder?
Değişmek veya gelişmek yerine, yeni bir eve taşınmak, yolunda gitmediği her an işi değiştirmek, eşini, sevgilisini veya ilişkide olduklarını değiştirmek yaşam boyu sürdürülebilir ve başarılı bir yaşam Felsefesi olabilir mi? Felsefeniz olmadan Marka olabilir misiniz?
Koçluk ile yaşam amacınızı bulmanız dileğiyle,
 
Sevgiyle kalın.
 
Kamil Murat Özlen,PCC
Profesyonel Koç – Fasilitatör -Eğitmen
Resim
View my profile on LinkedIn
0 Yorumlar

İLETİŞİMDE BAŞARI İÇİN YETKİN MİSİNİZ?

5/10/2018

0 Yorumlar

 
Bugün iş yaşamında başarı için beklenen iletişim becerileri Koçların yetkinlik becerileriyle paraleldir.
Resim
Artık kurumsal hayatta etkili iletişim becerilerinin çalışanlar tarafından fazlasıyla kullanılması bekleniyor. Bunun en büyük göstergesi gerek şirketlerde verdiğimiz eğitimlerde talep edilen içeriklerin iletişime bağlı konular olması, gerekse bireysel olarak Koçluk eğitimlerimize başvuran farkındalığı yüksek bireylerin talepleridir.
Hangi sektörde çalışıyor olursanız olun, üst düzey çalışanlar, meslektaşlarınız ve personeliniz ile etkin iletişim kurabilmeniz çok önemlidir. Dijital çağdaki çalışanlar, telefon, e-posta ve sosyal medya aracılığıyla olduğu kadar kişisel olarak mesajların nasıl etkili bir şekilde iletileceğini ve alınacağını bilmelidir.  İyi iletişim becerileri işe alınmanıza, etkili görünmenize ve kariyeriniz boyunca başarıya ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Koçluk kültürü hakkında araştırma yapmak, belki de bir Koç ile çalışmak sizin bu konuda önemli mesafeler almanızı sağlar.

En İyi 10 İletişim Becerisi
Rekabette öne çıkmak ister misiniz? Bunlar, iş dünyasında işini iyi yapan profesyonellerin sizde görmek isteyecekleri  iletişim becerileridir . Bu becerileri vurguladığınızda ve iş yaşamınızda sergilediğinizde, karşı tarafa sağlam bir iletişimci izlenimi vereceksiniz . Bu becerileri uygularken geliştirmeye devam ettiğinizde yöneticilerinizi, takım arkadaşlarınızı ve müşterilerinizi etkileyeceksiniz.

1. Dinleme
İyi bir dinleyici olmak iyi bir iletişimci olmanın en iyi yollarından biridir. Kimse sadece kendi söylediklerini önemseyen biriyle iletişim kurmayı sevmez. Dinlenmediğini düşünen bir kişi diğer kişiyi dinlemek için zaman ayırmaz. Ayrıca iyi bir dinleyici değilseniz, ne yapmanızı istediklerini de anlamanız zor olacaktır.
Etkin dinleme alıştırması için zaman ayırın . Aktif dinleme, diğer kişinin söylediklerine yakından dikkat etmeyi, açıklayıcı sorular sormayı ve kişinin anlaşılmasını sağlamak için söylediklerini yeniden yansıtmayı (“Yani, söyledikleriniz…”) içerir. Aktif dinleme sayesinde, diğer kişinin söylemeye çalıştığı şeyi daha iyi anlayabilir ve uygun şekilde yanıt verebilirsiniz.
Eğer bir Koç ile çalışma fırsatı yakaladıysanız en belirgin şekilde etkin dinleme yetkinliğini gözlemliyor olursunuz. Gerçekten iyi dinlenmenin sizde yaratacağı duyguda güveni ,uyumlanmayı ve iyi ve net olarak anlaşılmayı sağlayacaktır. Unutmayın ki iyi bir dinleyici olmak aynı zamanda iyi ifade etmenize de hizmet edecektir.


2. Sözsüz İletişim
Sizin vücut diliniz , göz temasınız, el hareketleriniz ve ses tonunuz verdiğiniz mesajın tümüdür. Rahat, açık bir duruş (kollar açık, bacaklar rahatlamış) ve arkadaş canlısı bir ton, size ulaşılmasını sağlar ve başkalarını sizinle açıkça konuşmaya teşvik eder. Aynı durum sizin içinde geçerlidir. Sizi bu şekilde dinleyen birisiyle rahat ve açık iletişim kurabilirsiniz.
Göz teması burada önemlidir; kişiye ve konuşmaya odaklandığınızı göstermek için kişiye mesaj verir. (Ancak, kişiyi rahatsız etmeyecek şekilde ayarlama yapmanız önemlidir.)
Ayrıca, konuşurken diğer insanların sözel olmayan sinyallerine dikkat edin. Çoğu zaman, sözel olmayan sinyaller bir kişinin gerçekten nasıl hissettiğini ifade eder. Örneğin, kişi sizin gözünüze bakmıyorsa, göz teması kurmaktan kaçıyorsa konuyla ilgili bir rahatsızlığı olabilir veya gerçeği gizlemek üzere hareket ediyordur. Bunun hangisinin gerçek olduğunu zamanla size tecrübeleriniz ve sezgileriniz  söyleyecektir.
3. Açık ve Yeterince Konuşmak
İyi bir sözlü iletişimin güçlü olması için, yeterli ve berrak konuşmak önemlidir. Mesajınızı mümkün olduğunca az kelime ile genellemelere girmeden aktarmaya çalışın. İster birisi ile yüz yüze ister telefonda, isterseniz e-postayla iletişim kurun, açıkça ve doğrudan mesajınızı söyleyin. Eğer dolaylı şekilde ya da genellemelere girerek mesajı iletirseniz, dinleyiciniz sizi, ya kendi çıkarımına göre anlayacak ya da tam olarak istediğiniz şeyden emin olamayacaktır. Söylemeden önce ne söylemek istediğinizi düşünün. Bu, aşırı derecede konuşmaktan ve / veya kafa karıştırmaktan kaçınmanıza yardımcı olacaktır.

4. Arkadaşça Tonlama
Arkadaşça bir ton kullanırken, kişisel bir soru ya da sadece bir gülümseme ile iş arkadaşlarınızı sizinle açık ve dürüst iletişim kurmaya teşvik edeceksiniz. Tüm iş yaşamı iletişiminizde dengeli ve nazik olmanız önemlidir. Bu hem yüz yüze hem de yazılı iletişimde önemlidir. Yapabildiğiniz zaman, e-postalarınızı iş arkadaşlarınız ve / veya çalışanlarınız için kişiselleştirin. "Umarım hepiniz iyi bir hafta sonu geçirmişsinizdir" bir e-postanın başlangıcında bir mesajı kişiselleştirebilir ve alıcının daha fazla değerli hissetmesini sağlayabilirsiniz.

5. Güven
Başkalarıyla etkileşimlerimizde emin olmak önemlidir. Güven, iş arkadaşlarınızın söylediklerinize inanmalarını ve sizi bu şekilde algılamalarını sağlar. Güvenle iletişim kurmak, ilgili bir göz teması ya da arkadaşça bir ton kullanmak gibi basit davranışlar olabilir . Sorgular gibi sorular sormaktan kaçının. Elbette, kibirli veya agresif ifadeler kullanmamaya dikkat edin. Her zaman diğer kişiyi dinlediğinizden ve empati kurduğunuzdan emin olun.

6. Empati
Bir işveren, iş arkadaşınız veya çalışanınızla aynı fikirde olmadığınızda bile, onların bakış açılarını anlamanız ve onlara saygı duymanız önemlidir. "Seni anlıyorum" ifadelerini kullanmak, diğer kişinin dinlediğini ve görüşlerine saygı duyduğunuzu gösterir.

7. Açık fikirlilik
İyi bir iletişimci esnek, açık bir zihinle konuşmaya girmelidir. Sadece mesajınızı vermek yerine diğer kişinin bakış açısını da dinlemeye ve anlamaya açık olun. Bir diyaloğa girmeye istekli olarak, fikrine katılmadığınız kişilerle bile, daha dürüst ve verimli konuşmalar yapabilirsiniz. Tek taraflı iletişimin monolog olacağını hatırlayın.

8. Saygı
Onlara ve fikirlerine saygı duyuyorsanız, insanlar sizinle iletişim kurmaya daha açık olacaklardır. Kişinin ismini kullanmak, göz teması kurmak ve bir kişi konuştuğunda etkin olarak dinlemek gibi basit eylemler, kişinin kendini değerli hissetmesini sağlayacaktır. Telefonda dikkat dağıtıcı durumlardan kaçının ve konuşmaya odaklanın.
Mesajınızı düzenlemek için zaman ayırın. E-posta yoluyla iletişim kurarken de saygınızı gösterin . Eğimli bir şekilde yazılmış, alıcının isminin küçük harfle yazıldığı, mesajı net olmayan kafa karıştırıcı bir e-posta gönderirseniz, alıcı, onunla iletişiminizde önem verecek kadar düşünmediğinizi zannedecektir.
 
9. Geribildirim
Uygun bir şekilde geri bildirim verebilmek ve geri bildirim almak önemli bir iletişim becerisidir. Yöneticiler, çalışanlarına e-posta, telefon veya yüz yüze yapıcı geri bildirimler sunma yollarını sürekli olarak kullanmalıdır. Pozitif Geri bildirimde bulunmak da övgü vermeyi içerir - "İyi iş oldu" ya da "Teşekkürler" gibi basit bir şey motivasyonu büyük ölçüde artırabilir. Sadece negatif durumlarda geri bildirim vermek kişilerin motivasyonunu düşürecektir.
Benzer şekilde, başkalarından gelen geri bildirimleri kabul etmeli ve hatta teşvik etmelisiniz. Aldığınız geri bildirimleri iyi dinleyin, konuyu bilmiyorsanız soruların netleştirilmesini isteyin ve geri bildirimleri uygulamak için çaba sarf edin.

10. Doğru İletişimi Seçmek
Önemli bir iletişim becerisi, hangi iletişim biçiminin kullanılacağını bilmektir. Örneğin, bazı ciddi konuşmalar (performans, geri bildirim vb.) her zaman en iyi şekilde iyi bir ortamda yapılmalıdır.
Konuşmak istediğiniz kişiyi de düşünmelisiniz, eğer çok meşgul bir kişi ise (örneğin yöneticiniz), mesajınızı onun da uygun olabileceği bir ortamı birlikte belirleyerek iletmek isteyebilirsiniz. İnsanlar düşünceli iletişim kurma yöntemlerinizi takdir edecek ve size olumlu yanıt verme olasılıkları daha yüksek olacaktır.
 
Tüm bu becerilerin bugün profesyonel Koçluk mesleğinin olmazsa olmaz yetkinlikleri olduğunu bilmenizde fayda var. Önemli bir süreçten geçen Koçlar eğitimleri boyunca bu yetkinlikleri seanslarına yansıtmak için efor sarf eder ve profesyonel bir şekilde geri bildirim alırlar.  Unutulmamalıdır ki tüm bu becerileri etkin bir şekilde kullanmak bir Koç adayı için de çaba ve deneyim gerektirir. Sizlerde bu konuda ustalaşmak için bilmekten daha fazlası olanı yapmalısınız. Uygulamalı ve deneyimleyerek ustalaşmalısınız. Gerektiğinde bir profesyonelden yardım almaktan asla çekinmeyin. Her adım mükemmel olmak zorunda değil ancak deneyimle hayat bulmayan öğrenmeler gelişmeden kaybolmaya mahkumdur.
​
Sevgiyle kalın…

Kamil Murat ÖZLEN - PCC
Business Coach - Trainer - Facilitator
 

0 Yorumlar

Mutluluk için Zihin Farkındalığı

30/3/2017

0 Yorumlar

 
Resim
Mutlu bir hayatın sırrı nedir?
​

Her gün çok azımız yaşamın detayları, doğası ve işlevi hakkında derin bir anlayış geliştirmek için zaman harcarız. Evrenin var olan öğretilerini inceleyip kendimizi eğitmedikçe, bu yaşamsal detayların nasıl var olduğunu ve hayatımıza hangi etkileri olduğunu çok azımız biliyor oluruz. 
Çoğu insan için, zihin durumlarını tanımak ve farkındalıklarının kendiliğinden farkında olmak ve bu sayede yaşamını sürdürürken verdiği kararların özellikle erdemli olanlar ile erdemli olmayanlarını ayırmak oldukça zordur. Üstelik hepimiz genel olarak, birincisini nasıl var edeceğimizi ve ikincisini nasıl terk edebileceğimizi bilme konusunda kayıp bir alanda olabiliriz. Bu kayıp alan bizlerin farkındalıklarını henüz fark edemediği bir bilinçsizlik halidir. Yaşadığımız olaylar veya karşılaştığımız durumlar karşısında “Neden?” diye sorarken henüz cevapları dışarıda aradığımız evremizdir. Peki, zihni anlamanın mutlu bir yaşam yaratmakla ne alakası var? Mutluluk ve Acılar. Her ikisi de sadece zihin halidir. 

Bu nedenle gerçekte mutsuzluktan acı çekmek veya her an mutluluktan zevk almak için Zihin aracılığı ile kapsamlı ve derin bir anlayışa sahip olduğumuzu bilmek, üzerinde kontrolü nasıl sürdüreceğimizi anlamak şarttır. Bu hem bugün hem de gelecekte yaşam kalitemizi büyük ölçüde artıracak en iyi, en güvenilir yoldur.
Bazen işler bizim istediğimiz gibi gitmez. Bazen meydan okumalar ve zorluklarla boğuluruz. Alışkanlıklar dışında gelişen bu olaylara karşı tepkilerimiz, durumun kendisini problem olarak görmek, tanımlamaktır. 

Zihin içinde mutluluk ve acı var

Ancak gerçekte, tüm sorunlarımız kendi aklımızdan kaynaklanmaktadır. Zihinlerinin henüz farkında olmayanlarımız için bu henüz sezgisel veya tamamen yanlış olarak gelebilir, ancak kendimizi derinden incelemek için zaman ayırdığımızda, bu gerçeği kendimiz keşfederiz. 

Yaşamın zorluklarına pozitif ve huzurlu bir zihinle cevap verdiğimizde, hiçbir şey aniden gözlerimizin önünde eriyip gitmiyor gibi görünmeye başladığını deneyimleriz. Ardından olanları kişisel ve manevi gelişimimiz için heyecan verici zorluklar olarak görmeye başlarız. Zor ya da beklenmedik bir duruma tepki olarak yalnızca olumsuz bir zihniyet benimsediğimizde ise, sorunlar gerçekten ortaya çıkar. Bu nedenle eğer kendimizi tüm sorunlarımızdan kurtarmaya karar verirsek, buna zihnimize hakim olarak başlayabiliriz.

Yaşadığımız modern dünyada her geçen gün yeni bilgileri keşfetmeye ve yaşamın sürdürülebilirliği içinde bu yeni bilgileri deneyimlerken oluşan tecrübelere uyum için yeni yollar geliştirmeye devam etmekteyiz. Son yıllarda özellikle olağandışı gelişmeler yaşamın kendisine meydan okuyorlar. İlerleme devam ediyor. Ancak dikkatlice bakarsak, dünyanın dört bir yanındaki acıların azalmadığını göreceğiz ve dikkatle takip ettiğimizde giderekten arttığını fark edeceğiz. Aslında bugün her zamankinden daha büyük ve daha çeşitli problemlerin var olduğunu söyleyebiliriz. Açıkçası, gerçek mutluluğumuz dış dünyamızı sürekli kontrol altına alarak elde edilemez. Mutluluk ve acılar yalnızca zihin içinde bulunur ve bu nedenle kökenleri zihin dışında aranıp bulunamaz. Gerçekten kalıcı mutluluk ve tüm acılardan özgürleşmeyi elde etmek için öncelikle zihnin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlamalıyız.

Sorunlarımızın Kaynağı

İçimizde barış ve mutluluk için tüm bu potansiyele sahipsek, sürekli mutlu ve huzurlu bir zihinin varlığını sürdürmek neden bu kadar zor? Bunun cevabı aklımızı tüketen ve iç barışımızı yok eden kandırılmış düşünceleri alışkanlıklara bağlı kalarak yenilgiye uğratmamamızdır.

Esas olarak kötü insan diye bir şey yoktur.

Kendi benliğini, başkalarını ve çevremizdeki dünyayı incelemek ve anlamak için kuruntular veya ön yargılar saptırılmış ve biçimsizleştirilmiş yanıltıcı yollardır. Örneğin Öfke. Öfke, başkalarına bakış açımızı bozarak, esasen onları kötü olarak gösterir. Bununla birlikte, özünde kötü insan diye bir şey yoktur. Herkes kendi tekliği içinde tamdır. Diğer taraftan konu Tutku (arzu) ise özünde iyi, faydalı veya kesinlikle gerekli olduğu inancı ile başkalarını ya da başka şeyleri özel olarak zihnimizde biçimlendiririz. Çikolatalı kek için güçlü bir arzumuz varsa, bize o çikolatalı kek özünde, karşı konulmaz derecede iyi görünür. Fakat üçüncü parçadan sonra kendimizi hasta hissetmeye başlarız ve o zaman artık çok lezzetli görünmez ve hatta itici bulabiliriz! Bu, her şey gibi çikolatalı kekin kendisinin ne lezzetli ne de iğrenç olduğunu açıkça gösterir. Daha ziyade her türlü cazibeli nitelikleri, gördüğümüz her şeye yansıtan saptıran zihnidir ve sanki bu nitelikler nesnelerin, insanların kendisinden geliyormuşçasına onlara yöneltilerek ilişkilendirilir.

Bütün sanrılar bu şekilde, zihnimizde olduğu gibi başkalarının zihinlerinde de işlev görür. Gerçeğin kendi çarpıtılmış versiyonunu dünyaya yansıtmakta ve bu izdüşümün doğru olması gerektiği konusunda ikna oluruz. İçimizde sanrılar ortaya çıktığında, gerçekliği kavramamızı kaybederiz ve işleri gerçekte oldukları gibi göremeyiz. Çünkü zihnimiz daima yanılgı biçimlerinin kontrolü altındadır.
Görünüşte hiç bitmeyen stres, kaygı ve karışıklığa şaşırmamalıyız çünkü sanki sadece sürekli olarak serap kovalıyor ve sadece hayal kırıklığı buluyor gibiyiz. Bu çarpıtmaların varlığı yaşamımızda devam ettikçe arzularımızı tam olarak gerçekleştiremeyiz ya da hayal kırıklıklarımız olduğu halde yine bu çarpıtmalar işe yarıyormuş gibi davranırız.

Demek ki Zihin incelemesi sonucu farkındalıklarımızın olması da tam olarak yeterli değildir. Asıl olan bu farkındalığın başlangıcı ile birlikte harekete geçerek Zihin yapımızın en yeni hali için adım atmalıyız. Yani deneyimler yaşayarak tecrübe etmeliyiz.Bu değişimi ister kendimiz istersek bir profesyonel ile birlikte sağlama kararı da yine bizim Zihin süreçlerimizle alakalı. Yani ilk adım en önemli karar bu durumda. Ya yola çıkıp hedefe varacağız ya da yolumuza devam edip aynı şekilde yaşamayı kabulleneceğiz.

Değişimden heyecan duyan, başarılardan ilham alan Zihinlerin hızla çoğalması temennisiyle...

​
Resim
Kamil Murat ÖZLEN - PCC
Professional Certified Coach & Trainer

ICF Member  9041950
29 Mayıs 2017
0 Yorumlar

Başarılarımızı Kutlamak...

3/2/2017

0 Yorumlar

 
Resim
Bir Koçluk seansında, danışanların başarıları Koçları mutlu eder. Onların farkındalıkları, elde ettikleri kazançlar, teşekkür etmeleri hepsi biz Koçlara harika hissettirir.
Peki ya Koç olarak kendi başarınız hakkında ne yapıyorsunuz? Başardığınız şeyleri takdir etmeye ya da kutlamaya vakit ayırmadan kendinizi bir sonraki işe girişiyor buluyor musunuz?


Resim Kamil Murat ÖZLEN Şubat 2017
Gerçekten dürüst olmak gerekirse, başarıyı kutlamayı hepimizin unuttuğu zamanlar çoğunlukta. Bir işi bitirdiğimizde “Şimdi sırada ne var ?” diyerek yola devam ettiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Geçmişte bende profesyonel koçluk alırken eylemlerimi gerçekleştirip hedeflerime ulaşmaya başladığımda Koçum bana bu başarılarımı nasıl kutlamayı düşündüğümü sorduğunda o an durup kalmıştım. O ana kadar hayatımda başarılarımı gerçekten kutlamadığımı, ödüllendirmediğimi fark etmiştim. Çünkü benim lügatimde o ana kadar kutlama kelimesi hiç bu açıdan yer almamıştı. Ayrıca bunun ne işe yarayacağı konusunda da bir deneyimim olmamıştı. Şimdi artık biliyorum ki kutlama veya ödül, adı her ne ise insanın kendisi için çok önemli bir motivasyon kaynağı. Başardım ve hak ediyorum demenin kendine ifadesi. Kendini sevmenin, kendine dokunmanın etkili bir yolu.

Sadece kutlamamız gereken büyük şeyler değil, küçük şeyleri de kutlamalıyız. Mesela bir grupta, toplantıda kendimizi açıkça ve dürüstlükle ifade ederek cesur olmak ya da birilerinden yardım isteyerek sosyal sorumluluk için bir projede birlikte çalışmak, yeni bir becerimizi ortaya çıkaracak kursa gitmek, bir şeyler öğrenmeyi, gelişimi arzulamak...Hayatımızda konforlu hissettiğimiz bir anda rahat olduğumuz durumdan çıkarak risk almak, kalmak kolayken bir adım atarak yeni bir başarı için yola çıkmayı tercih etmek.

Bahsettiğimiz bu örnek aksiyonları sırasıyla düşündüğümüzde kendini ifade etmek özgüvenli olma konusunda kendimizi kutlamaya değer. Sosyal sorumluluk için bir takım kurmak, ekip olmak, Liderlik etmek kutlamaya değer. Kendi gelişimimiz için adım atmak, öğrenmeye açık olmak kutlamaya değer. Değişim ve yenilik için vizyoner olup adım atmak risk almak , sonunda da kendi hayatının sorumluluğunu almak gerçekten kutlamaya değer.

Bir Koç olarak danışanlarımızın ya da bir Koç gibi davranarak çevremizdekilerin elde ettikleri başarıları kutlamalarına ne kadar yardımcı oluyoruz, sevdiklerimize bunu ne kadar hatırlatıyoruz bilemiyorum ama vurgulamak istediğim en önemli şey bunu kendimiz için ne kadar yaptığımız. Bazen kutlamamız gerektiğini bilmek de yetmeyebilir. Çünkü bunu nasıl yapacağımız konusunda tereddütlerimiz olabilir.
Başarınızı kutlamaya başlayabileceğiniz birkaç adım var.

KENDİNİZİ KUTLAMAK İÇİN KENDİNİZE İZİN VERİN
Belki içsel veya zihinsel olarak kendi değer yargılarınıza, yetiştirilme tarzınıza göre başarılarınızı kutlamanın yanlış, gereksiz ya da ayıp olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Veya bunları çoktan aşmış ancak kendinizi bu konuda erteliyor olabilirsiniz. Her ne şekilde olursa olsun bu satırları okurken fark ettiniz ki küçük başarılarınız için bile kendinizi kutlamak, ufak bir ödül sunmak hiçbir şey yapmamaktan çok daha iyidir!
Başarınızı kutlarken etrafınızdaki olumlu şeyleri inanılmaz pekiştireceksiniz; özellikle de işlerinizi yaparken zorlanıyorsanız artık bunu bilmek artık size ilham verebilir ve motive edebilir.
Bir Koç olarak Danışanlarınızdan biri “Büyük bir başarı elde ettim ve bunu Koçluk sayesinde kutlamayı öğrendim." dediğinde Koçluk yolunda önemli bir kazanç sağlarken sizin buradaki başarınız için ne düşünüyorsunuz? Bir Danışan bu farkındalığını ve başarısını bir tanıdığı ile referans olarak paylaşabilir ve ona Koçluğun ve Koçla ilerlemenin gelişiminde çok yardımcı olduğunu söyleyebilir. Danışanın o potansiyelinin kilidini açmada Koç olarak önemli bir rol oynadığınızı fark ettiniz mi? Danışanlarınızın farklı bir perspektif kazanmalarına ve istedikleri her konuya kolaylıkla odaklanmalarına ve motive olmalarına Koç olarak yardımcı oldunuz.
Kutlamayı kendiniz için gerçekten zor buluyorsanız, o zaman iltifatı zarifçe kabul edin ve kendinize sessizce itiraf edin. "Evet, yardım ettim" diyerek!

BEĞENDİĞİNİZ KUTLAMA SEÇENEKLERİNİ NOT EDİN
Kutlama modunda değilseniz veya ne yapacağınızı bilemiyorsanız sizin için iyi kutlama fikirleri olabilecek şeyleri not edin. Böylece, kutlamanın nasıl yapılacağından emin değilseniz o sırada listenizden bir şeyler seçebilirsiniz.
Belki yeni bir kitap alabilir ya da akşam yemeğine çıkabilirsiniz. Belki de kendinize biraz zaman ayırmanız, kendinizi bir hobinize yönelik hediye ile ödüllendirerek kutlamanız sizi motive edecektir. Neyin işe yaradığını en iyi siz biliyorsunuz. 

BAŞARILARINIZ İÇİN GÜNLÜK TUTUN
Başarılarınızı kaydetmeye başlayın. Bu bilgisayarda olabilir ya da kaleme alacağınız bir günlük tutabilirsiniz. Günlüğe sahip olduğunuzda ona bakabilir ve zaman içerisinde nereden nereye geldiğinizi görebilirsiniz. Zaten Koçluk’ da en basit anlamda bulunduğumuz yerden olmak istediğimiz yere giderken yaptığımız yolculukta elde ettiğimiz farkındalıklar hazinesi değil mi? İşte size hazine sandığı :)

Ve lütfen!
Başarılarınızı kutlamayı ertelemeyin ! 
Başarı hissi benliğinizi kapladığında ya da olabildiğince yakın zamanda anda kalarak kutlayın, aksi taktirde bu başarının sevinç parlaklığını kaybedersiniz.
Bazen  de içiniz içinize sığmaz bu başarıyı ve kutlamayı paylaşmak isteyebilirsiniz. Bunu yakın çevrenizle, meslektaşlarınızla ya da günaydın dediğiniz doğa ile paylaşın.
Bu yazıyı sabırla okuduysanız şimdi burada ve bu anda artık Sizde elde ettiğiniz başarılarınızın kutlanması gerekliliğini ihmal etmeyeceğinize dair kendinize söz verebilirsiniz.
Başarılarınızı kutlayacağınız nice güzel anlar diliyoruz.
Sevgiyle kalın.

Kamil Murat ÖZLEN - Şubat 2017

Sitemizde yer alan yazılar kaynak ve isim belirtilmeden izinsiz kullanılamaz, yayınlanamaz.
0 Yorumlar
    Resim

    Hoş Geldiniz

    Koçluk ve Kişisel Gelişimi hayatında sürekli arzulayan Siz dostlarımıza biraz daha dokunmak, bildiklerimizi paylaşmak ve sizlerin merak ettikleriniz hakkında faydalı olmak adına bu köşeden sesimizi duyurmak istedik.

    Hızla gelişen bir çağda hem kendimizin hem de ülkemizin her alanında Koçluğun var olması ve gelişmeye ışık tutması aydınlık yarınlarımız için en büyük temennimizdir.

    Sevgiyle kalın...

    Perfect Mind Coach Academy

    Yazar
    Kamil Murat ÖZLEN

    Arşivler


    Haziran 2020
    Ekim 2018
    Mart 2017
    ?ubat 2017

    Kategoriler

    T?m?
    Koçluk Ve KişiselGelişim

    RSS Beslemesi

İSTANBUL AVRUPA YAKASI EĞİTİM - MERKEZ
LEVENT WORKINTON
Büyükdere Cad. No: 199 LEVENT 199 PLAZA WORKINTON  Kat: 1  ​1 .Levent/İstanbul
Tarif : 1.Levent Kanyon ve Özdilek AVM tarafında Maslak yönünde Odeabank Genel Müdürlük Binası ön girişi ya da binanın yan sokağı Zorlu Holding hizası WORKINTON kapısı yan sokak girişi.
Müşteri Hizmetleri : 0212 807 01 27
ARA 0212 807 01 27
E-Mail  : info@perfectmindcoachacademy.com
İSTANBUL ANADOLU YAKASI KOÇLUK EĞİTİM
KOZYATAĞI WORKINTON   
   
AND Binası E-5 Yanyol Üzeri Umut Sokak Kozyatağı No:10/12 
SİTEDE DUYURULAN ONLINE EĞİTİMLER İÇİN SÖZLEŞMELER
  • ​İPTAL VE İADE KOŞULLARI
  • MESAFELİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ
  • ÜYELİK SÖZLEŞMESİ
  • GİZLİLİK VE GÜVENLİK POLİTİKASI
Resim
Resim

ULUSLARARASI KOÇLUK EĞİTİMİ PROGRAM ONAYLARIMIZ*
ICF EĞİTMEN UNVANLARIMIZ

Resim
Resim
Resim
ICF ULUSLARARASI AKREDİTE PROGRAM ONAYIMIZI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

© 2015  PERFECT MIND COACH ACADEMY TESCİLLİ MARKADIR - Tüm kullanım hakları saklıdır.
Proudly powered by Weebly
  • ANA SAYFA
  • KOÇLUK EĞİTİMLERİ
    • ONLINE KOCLUK EGITIMI ICF ONAYLI
    • KOÇLUK HAKKINDA SSS >
      • ICF ONAYLI KOÇLUK NEDİR
      • KOÇLUK NEYİ DEĞİŞTİRİR
      • ICF HAKKINDA
    • KURUMSAL & YÖNETİCİ KOÇLUĞU
    • MEZUNLARIMIZ DİYOR Kİ
  • KOÇLUK UNVANI ACC PCC
  • KURUMSAL EĞİTİMLER
  • EĞİTMENLER
  • İLETİŞİM
    • EĞİTİM MERKEZİMİZ
  • BLOG
  • MESAFELİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ
  • İPTAL VE İADE KOŞULLARI
  • ÜYELİK SÖZLEŞMESİ
  • Gizlilik ve Güvenlik Politikası